- Ebeveynler veya bakım verenler öncelikle başlarına ne geldiğini çocuğun
anlayabileceği bir şekilde anlatmalıdır. Bu tip anlatımlar mümkün olduğunca somut,
gerçek bilgilere dayalı, aşırı duygu ifadelerinden arındırılmış ve yalın olmalıdır.
Ayrıntılı anlatımlardan kaçınılmalıdır. Çocuğun sorduğu sorular olabildiğince kısa,
somut, net ve anlaşılır bir şekilde cevaplanmalıdır. - Yaşına uygun bilgilerle başına gelenlere anlam vermesinin kolaylaştırılmasının yanı
sıra zedelenen güven duygusunu onarmak adına depremin ardından sağlanan güvenlik
koşullarının anlatılması; büyük depremlerin sürekli olan şeyler olmadığının, nadiren
olduğunun ve artık güvende olduklarının vurgulanması iyi olacaktır. - Ebeveynler gibi çocukların da çaresiz hissettiği deprem karşısında alınabilecek
önlemlerden bahsetmek de öz yeterliliği destekleyeceği için çocukların artan çaresizlik
ve dehşet hislerini dindirmekte işe yarayabilir. Yaşamın yeniden düzenlenmesinde
yaşına uygun sorumluluklar verilmesi kendine güvenini tazeleyecek ve yeterlilik
duygusunu destekleyecektir. - Mümkün olduğunca eski rutinlere geri dönmek veya yaşam koşullarına uygun yeni
rutinler sağlamak (uyku, yemek, fiziksel aktivite vb.) çocuğun zihnindeki belirsizliği
azaltacağı için onarımı hızlandırabilir. Bu sayede güvende oldukları duyguları
desteklenebilir. - Hem afeti bizzat yaşayan hem de tanıklık edenlerin, mümkün olduğunca, haberler,
röportajlar vb. gibi yetişkinler için üretilen içeriklerden çocukları koruması önemlidir. - Oyun oynama, resim yapma gibi faaliyetlere alan açarak, mümkün olduğunca eşlik
ederek duygularını düzenlemelerini destekleyebilirsiniz.
Ebeveynler veya bakım verenler ayrıca çocukların oyunlarını gözlemleyebilir.
Çocukların dil becerileri sürekli gelişim halindedir ancak, çocuklar, karmaşık duygu
ve düşüncelerini bir yetişkin gibi dile hakim şekilde ifade edemezler. Bu yüzden
çocuklar söylemek istediklerini oyunlarla ifade ederler. Oyun çocukların dili,
oyuncaklar kelimeleridir. Çocuklarla oyun aracılığıyla kurulan ilişki onların güvenli,
dayanıklı ve mutlu bireyler olmasını destekler. Çocukların oyunlarındaki tekrarlayan
temaları fark etmek çocukların zorlandıkları alanları da tespit etmemizi sağlayabilir. - Afet sonrası çocukların daha önceki gelişim dönemlerinde kazandıkları bazı
becerilerde gerileme göstermesi normaldir. Ancak bu gerileme uzun süre devam
ederse deprem bölgelerinde ve şehir merkezlerindeki hastanelerde yardıma hazır olan
psikososyal destek kanalları aracılığı ile profesyonel desteğe başvurulmasında fayda
vardır.