Bağlanma bireyin yakın ilişkiler kurma yönündeki eğilimi olarak özetlenebilir. Fakat esas olarak bebek ve bir yetişkin (çoğu zaman anne) arasında kurulan derin ve uzun süreli bağı açıklamak için kullanılır.
Bakım veren kişi, bebeğe dokunarak, göz teması kurarak ve ifade ettiği ihtiyaçlarını karşılayarak, “güvenli bir liman” konumunu alır. Böylelikle, bebek etrafı anlamlandırırken, her zaman dönüp sığınabileceği güvenli bir evi olduğunu bilir.
Babalar bebeklerle genellikle daha aktif ve fiziksel oyunlarla etkileşim kurarlar. Anneler ise daha çok yakınlık ve şefkate dayalı iletişimi tercih ederler. Ebeveynler arası iletişim kurma ve bebekle geçirilen vakit açısından farklılıklar olmasına rağmen, bebekler babalarına da erken dönemde güvenli bağlanma geliştirebilir.

 

Bağlanmanın Önemi

Anne ve bebeğin, dokunarak ve göz göze bakışarak iletişim kurduğu bu dönem, çocuk için en değerli beyin gelişiminin gerçekleştiği dönemdir.
Bu dönemde yeni nörolojik ağlar kurulur ve bu ağlar, “ileriye yönelik plan yapmak, empati kurma, problem çözme, dürtülerin kontrolü, duyguları tanıma” gibi işlevleri içeren beyin bölgesinin gelişimi için hayati önem taşır.
Anne, bebeğin ifade ettiği duyguları söze döker ve bebek duygularını tanır, ifade edilişini öğrenir, zihninde duygu ve davranışı eşleştirir.

Bu kritik dönemde kurulması gereken beyin ağları sayesinde, bebek gelecek ilişkilerini anlamlandırır ve karşısındakinin düşünceleri ve ihtiyaçları hakkında akıl yürütebilir.
Bu dönemde kurulan anne-bebek arasındaki ilişkinin niteliği, bebeğin yetişkinlik ve ergenlikteki romantik ilişkileri için bir örnek oluşturur.

 

Bağlanma Tarzları (Ainsworth, Blehar, Waters, & Wall, 1978)

Erken bebeklik döneminde, ebeveynlerle yaşanılan deneyimlere bağlı olarak bebek iki türlü bağlanma geliştirebilir. Bunlar güvenli veya güvensiz bağlanmadır.
Güvenli bağlanan çocuklar;
Anneden ayrılıklarda huzursuzluk hissederler ve annesi geri döndüğünde mutlu olup, huzursuzluklarını gidermek için anneye sarılırlar.
Güvenli bebekler annelerinin yanında olunca etrafı incelemekten zevk alırlar.
İlerleyen yaşlarında kendi davranışları üzerine düşünüp, kendilerini denetleyebilirler ve kurallara daha kolay uyum sağlarlar.
Daha zengin hayali oyunlar oynarlar.
Başkalarını anlama becerileri daha iyidir. (e.g., Fonagy & Target, 1997; Ontai & Thompson, 2002; Kochanska et al., 2001)
Güvensiz bağlanan çocuklar;
Anneden ayrılmaya çok tepki gösterirler.
Ayrılık sonrası annenin dönüşünde rahatlamazlar.
Fiziksel temastan kaçınırlar veya yaklaşıp uzaklaşırlar.
Annenin dönüşünde korku veya daha garip davranışlar sergilerler; ya da annenin gidişine ve dönüşüne tepki göstermezler, anne odada yokmuş gibi davranırlar.

 

Bağlanmanın Gelişimi (Lamb & Lewis, 2005)

Bebekler doğumdan itibaren, yakınlık kurmaya ve bağlanmaya yönelik bazı davranışlar gösterirler. Bu davranışlar, çocuğun gelişimi ile beraber çeşitlenir ve ebeveynden gelen yanıtlara göre şekillenir. Bağlanma gelişimi şu dönemleri içerir:

I. Dönem: Kişi Ayrımı Gözetilmeyen Sosyallik (Doğum- 1.ay) · Bağlanma davranışları: Ağlama (bakımverenin yaklaşmasına yönelik), gülümseme (bakımverenin yakınlığını korumaya yönelik)
· Bebek bağlanma davranışlarını kişi tercihi olmadan yapar

II. Dönem: Kişi Ayrımı Gözeten Sosyallik (1- 2. aydan, 6 -7.aya) · Çocuk yetişkinleri ayırt etmeye ve tanımaya başlar
· Kişileri, olumlu ve keyifli deneyimlerle bağdaştırır

· Karşılıklılık (sosyal etkileşim, sıra alma), etkileme (davranışların diğerlerini etkileyebildiğinin algısı), güven (bakımveren güven veren konumundadır)

III. Dönem: Bağlanma Odaklı, Uzun Süreli, Duygusal Bağ (7 – 24. ay) · Bağlanma dönemi
· Sosyal etkileşimlerdeki karşılıklılık kurallarına önem göstermek

· İsteğe bağlı sosyal davranış

· Ayrılıklara ilk direnç/tepki gösterme

· Etrafı keşfetme ve tekrar yakınlık kurmayı olası kılan hareket kabiliyeti başlar

IV. Dönem: Amaca Yönelik İlişki (24 – 30. ay)

· İletişimin artışı

· Akranlar ve yeni tanışılan yetişkinlerle etkileşim

· Etkileşimlerde karşı tarafın ihtiyaçlarını da göz önünde bulundurabilme

 

Güvenli Bağlanmayı Destekleyecek Öneriler

  • Özellikle ilk dönemlerde, bebeklerin hayatında sabit figürler olması önemlidir. Bebekler bakım verenlerinden uzun dönemli ayrı kalmamalıdır.
  • Çocukların hayatlarındaki diğer bakım verenlerin (bakıcıların vb.) sık sık değişmesi güvenli bağlanma ilişkisini kurulmasını olumsuz etkiler.
  • Bebekleri / küçük çocukları ayrılıklara hazırlamak önemlidir. Örneğin, işe giderken bebekle konuşup, onu ayrılığa hazırlamak için; “Anne şimdi işe gidiyor, anneanne sana çok iyi bakacak. Ben işte seni düşüneceğim ve akşam yeniden buluşacağız” diyebilirsiniz.
  • Kaçarak ya da çocuğa çaktırmadan evden çıkmak, çocuğun güvensizlik duygularını pekiştirir ve ayrılığa tepkilerini arttırır. Bu sebeple vedalaşmadan evden çıkmak daha olumsuz sonuçlara yol açar.
  • Genellikle ilk bakım verenin anneler olmasına rağmen, bebekler ilk dönemlerden itibaren babalarına karşı da bağlanma ilişkisi geliştirirler. Bu nedenle, babaların bebekleriyle geçirdikleri süre, oyun oynama vb. etkileşimler değerlidir.
  • Bebek ile oynanan gıdıklama, ce-e oyunları, ayak/el masajları güvenli bağlanmayı güçlendirir. Özellikle bebek ile fiziksel temas kurma, söz-öncesi dönemde kurulan güvenli bağlanma için değerlidir.